Sosyal Medya Şirkette nasıl Yönetilebilir?
Şirket içinde sosyal medyayı etkin yönetmek istiyorsanız, ilk yapmanız gereken adım; “Sosyal Medyanın şirketler açısından tek bir konu olmadığı gerçeğini” kabul etmek.
Şirketlerin Sosyal Medya ve internet derken süreçler ve departmanlar bazında konuları ayrıştırabilmesi, Sosyal medyada sağlıklı adımlar atılabilmesi ve verimin yakalanması açısından çok önemli. Bazı şirketlerde internet ve sosyal medya tek bir konuymuş gibi algılanabilmekte ve bu da aksiyonları alabilmenin ve doğru uygulamaları yapabilmenin önünde ciddi bir engel teşkil etmekte. Sosyal Medya ve internetin şirketin bazı departmanlarına ve süreçlerine yansıyışını aşağıda detaylı olarak açıklamaya çalıştım. Bu konuların hepsi belki ana bir master planda ilişkilendirilse de tek tek projeler olarak yapılandırılmalı ve ayrı ekiplerce yürütülmelidir. Bir süper ekibin veya bir süper kişinin tüm bu konuları çözümleyebileceğini düşünmek ise hayalcilikten öteye gitmediği gibi, şirketinize de zarar verecektir.
Sosyal Medya & Strateji: Sosyal Medya artık rakiplerinizi daha yakından takip edebilmenizi ve adımlarını taktiklerin gün be gün izleyebilmenizi sağlıyor. Dolayısıyla stratejileri ve taktikleri gerçek zamanda düşünmek ve hamlelerimizi bu gerçek zamanlı ortama uydurmak zorundayız. Strateji ekibiniz sosyal medyadan rakiplerinizin adımlarınızı takip etmiyorlarsa, stratejik avantaj sağlayabileceğinizi düşünmeyin.
Sosyal Medya & Pazarlama: Yeni dünyada marka hikayesini artık müşteriler yazmakta. Sosyal Medya’nın en çok etkilediği alan satış ve pazarlama. Pazarlama konusu o kadar değişti ki, artık eski süreçler ve yöntemlerle reklam ve pazarlama yapmaya çalışmak, şirketlerin beyaz bayrak çekmesi anlamına gelmekte (Bu konuda sitede yazdığım birçok yazıya ulaşabilirsiniz). Kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) projelerinizde artık sosyal medya bir olmazsa olmaz. Şirketler CRMe (Cause Related Marketing) kayarken, sosyal medya ve sosyal sorumluluk projesi bileşeni en etkin pazarlama çalışmalaranın önünü açmakta.
Sosyal Medya & PR: Kurumsal iletişim hızla online dünyaya doğru kaymakta. Burada marka hakkında neler söylendiğinin dinlenmesi, müşteriler ve tüm partilerle sağlıklı iletişim tabanlarının yaratılması ve bu iletişimi gerçek-zamanlı gün be gün yönetmek, artık yeni PR birimlerinin en çok değer katabileceği alanlar. Araştırmalar sosyal medyaya entegrasyonu yapılmamış PR etkinliklerinde geri dönüşlerin çok düşük olduğunu net göstermekte.
Sosyal Medya & Satış / CRM: Sosyal Ticatret (Social commerce) de hızla gelişen bir alan, artık e-ticaret sistemlerini hızla sosyal ticaret altyapısına entegre ederek satışları arttırabilir ve de sosyal medyadaki çalışmalarınız direk satış bacağı ile birleştirebilirsiniz. Ayrıca maliyetli, ama hantallığı dolayısıyla işinize pek yaramayan, güncel ve sağlıklı bilgi içermeyen eski CRM sistemlerinizi terkederek, Social CRM’e geçebilir ve gerçek kişilere ulaşabilirsiniz. Bu sayede etkin kampanyaları hızlı ve çevik bir şekilde ve de daha düşük maliyetlerle yapabilirsiniz. Pazarlama süreçlerinizin ve CRM’inizin daha iç içe olması, entegre ve daha iyi tasarlanmış kampanyaları yapabilmeniz açısından da bir avantaj oluşturacaktır. Social CRM aynı zamanda şimdiye kadar akademik bir konu olarak geçen, ama uygulamaya geçirmekte zorlanılan “behavioural” (davranışsal) segmentasyonu da çok pratik ve gerçekçi şekilde yapabilmenizi sağlayacaktır.
Sosyal Medya & Müşteri Hizmetleri (Destek / CallCenter): Artık servisleriniz ve ürünlerinize olan desteğinizi müşteri için çok daha rahat bir platforma çekebilirsiniz. Bu alana doğru yatırımları yapmanız ve sosyal medyayı etkin kullanmanız şirketinizi rakiplerinden farklılaştırabilir. Yakın zamanda müşteri servisleri için sosyal medyayı kabul etmeyen ve de mail veya telefona yönlendiren markaların ya değiştiğini ya da radardan silindiğini göreceğiz. Yeni dünyada “Müşteri Hizmetleriniz” şirketinizin yeni PR ekibi olacaktır.
Sosyal Medya & Ürün / Servis Geliştirme: Müşteriler yalnızca marka hikayesini yazmıyor, aynı zamanda istedikleri ürünleri de şirketlere tanımlamakta destek oluyorlar. Ürün / servis geliştirmede sosyal medyada doğru yapılarla çok önemli müşteri fikirleri etkin bir şekilde araştırılabilirken, aynı zamanda markanıza bağlı ve sizin için markanın pazarlamasını yapacak sadık bir kitleyi de oluşturabilirsiniz. Bu kitle yeni pazarlamada belki de sizin için en büyük kazanç olacaktır.
Sosyal Medya & İnsan Kaynakları (İK): Artık işe alımlar tamamen internete ve sosyal medyaya kaymış durumda. Adayların reklamlarınıza bakarak şirketinize başvurmasını beklememek yerine istediğiniz adayların bulunduğu yerlerde şirketinizi, değerlerinizi, odaklı olduğunuz konuları ve de son olarak fırsatları paylaşmak çok daha etkin sonuçlar doğuracktır. Çalışanlarınızın tanıdıkları ve konularınızın etrafında sosyal medyada buluşacağınız kişiler belki size eski başvurulardan çok daha değerli kaynakların önünü açabilecektir. Pazarlama’da uyguladığınıza benzer, “push” tan “pull” a geçen bir IK stratejisi ile insan kaynağı yönetiminizde stratejik bir avantaj yaratabilirsiniz. Ayrıca tabi ki adayların değerlendirilmesinde ve de verdiğiniz tekliflerin kabul oranlarını arttırmada sosyal medya artık ciddi avantajlar sunmakta.
Sosyal Medya & Hukuk: Çalışanlar için Sosyal Medya Guidelineları çıkarılması ve çalışma kontratlarına entegrasyonu, iş ortaklıkları ve bilgi paylaşımı konularında genel anlaşmalara eklenmesi gereken bölümler ve de Sosyal Medyada markaya zarar veren bir sorun oluştuğunda pazarlama ve iletişim bölümlerine gereken desteği sağlamak açısından hukuk birimleri de kendilerini hızla geliştirmeliler.
Ayrıca direk sosyal medya ile ilişkili olmasa da internet teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte IT departmanları da hızla bir değişim içine girmeli.
İnternet & Bilgi Teknolojileri (IT): Eski IT yatırımları yerine şirketler bugün cloud servisler ile hem çok ucuza hem de çok çevik bir şekilde IT yapılarını yenileyebilir ve geliştirebilirler. IT konusunda belki de şirketlerin geri dönüşü en yüksek (ROI) projeleri gerçekleştirebilecekleri bir döneme girdiklerini görüyoruz. Artık donanım (hardware) yatırımı yerine bilgiye (knowledge) yatırım gerekli. Maalesef, IT konusundaki bu değişimlerin önünü tıkayan en büyük engel şirketlerin bilgiye yatırım konusuna kolay alışamamaları oluyor. Burada doğru insan kaynağına ulaşarak, verimi yakalayabilmek yine şirketler açısından çok ciddi bir stratejik avantaj fırsatı olarak önümüze çıkmkta.
Yukarıda gördüğünüz bu konuların birbirlerinden ne kadar uzak olduğu çok ortada. Bu farklı konuları düşünülünce; şirketimizde sosyal medyayı etkin kullanacağız diyerek tüm bu departmanları içine atıldığı bir projenin fayda sağlama şansı olmadığı şimdi daha da iyi anlaşılmıştır.