Hasan‘ın Pilli Network’deki değişim üzerine yazdığı yazıda aslında internetteki içerik üretimi konusunun altında yatan ciddi sorun dımdızlak önümüze çıkıyor.
Hasan konuyu şöyle açıklıyor;
“Google, içinde reklam göstereceği web siteleri arıyor. İnsanlar da, para verdiği için, ona bu içeriği hazırlıyorlar. Böylece (sadece o konuda gösterilecek reklam var diye) aslında kimseyi ilgilendirmeyen konularda bir sürü çöp içeriğin üretilmesinden sorumlu. Amerika’da içerik fabrikaları kuruluyor, işsiz metin yazarlarına 100 kelimesi $3.5’dan (elalemin çöpü bile bizden pahalı) belli kelimelerde rank edecek (aramalarda üst sıralarda çıkacak) yazılar yazdırılıyor.”
Yazının içinde ayrıca para ödenerek yazılan yazıların nasıl da amaca servis vermediği çok güzel anlatılmış;
“Gelir paylaşımı modelini tasarlarken kafamızda hep, senelerdir sitelerimizde harika yazılar yazan insanlara emekleri karşılığında kuru olmayan bir teşekkür edebilmek vardı. Oysa artık pillinetwork güzel yazılara ödül verebilen bir mecra olmak yerine, ödül alabilmek için yazılmış yazılar üreten bir mecra oldu.”
Aslında markalar için de bu durum bir ölçüde geçerli, birçok markanın trafik hedeflerini sağlaması açısından kötü içerikli bloglara yatırım yapması da tam Hasan’ın belirttiği sebeplerden çok sağlıklı bir durum değil.
Pilli Network’e gelecekte başarılar dilerken, internette içerik üretiminde bu kadar tecrübeli ve bu kadar sağlam bakışı olan bir grubun da ileriye doğru önünün çok açık olduğunu da bugünden gördüğümü paylaşmak isterim.
Comments
One response to “İnternette kaliteli içerik”
Konuya büyük oranda katılsam da Google’ın dilinden anlamanın şart olduğunu düşünüyorum.
Neden?
Çünkü arama motorları kullanıcıya en uygun sonucu göstermek istiyor ve bunu yaparken faydalandıkları en büyük verilerden bazıları içerik başlığı ve URL yapısı.
Dolayısıyla içeriğinizi
İçeriğiniz optimize olduğunda Google’a sunarken ona yol göstermiş oluyorsunuz.
”Bak, ben senin için birşeyler hazırladım.”
Günümüzde zaten sadece anahtar kelimelerle yapılan çalışmaların üst sıralara tırmanması giderek zor hale geliyor. İçeriğin kalitesi, kaç kere paylaşıldığı, okuyucunun ne kadar zaman geçirdiği gibi onlarca veri rankı belirliyor.
Sadece optimizasyon yaptığı için binlerce ziyaretçisi olan siteler gördüğüm kadar, optimizasyondan hiç anlamadığı için heba olan, değerlenemeyen içerikler de görüyorum.
Eğer iyi bir e-mail abone tabanınız yoksa arama motoru ziyaretçileri kötü gün dostu oluyor.
Umalım Google bir gün mükemmel bir arama motoru olsun ve sadece hak edenleri ilk sıralara taşısın.
Fakat optimizasyon konusunda obsesif olan hiçbir blog da okunmaya değmez. Uzun vadede başarılı da olamaz.
Tüm olay müthiş bir denge yakalamaktan geçiyor.